10.1.11

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti_Kentsel Projeler_Restorasyon/ Kariye Müzesi

Kariye Müzesi
İstanbul 2010 AKB Ajansı'nın desteği ile onarılıyor.. Kariye Manastırı, Bizans Dönemi'nin İsa'ya adanmış en önemli manastırlarından. Türkiye'deki eski kiliseler arasında, içinde en fazla mozaiğe sahip olanı. 6.YY başlarında inşa edildiği bilinen Kariye Manastırı, fetihten sonra camiye çevrildi, 1948'den bu yana da müze olarak kullanılıyor. İstanbul'daki müzeler arasında günlük ziyaretçi sayısı bakımından üçüncü sırada geliyor. Mozaikleri ve freskleriyle sanat tarihi açısından önde gelen yapılardan olan Kariye, hem İstanbul kent tarihi hem de kültür turizmi açısından çok önem taşıyor. İstanbul 2010 AKB Ajansı desteğiyle müze için bugüne kadar hazırlanmamış projeler üretildi.

Kariye Müzesi - Mozaik - Detay

Restorasyon uzmanı yüksek mimar M.Çıngı Salman, hem müze yapısını hem de mozaiklerini ön plana çıkaracak bir restorasyon projesi hazırladıklarını, projeyle yapının gelecek kuşaklara aktarımı için gereken korumanın alt yapısını oluşturduklarını söylüyor.

Kariye Müzesi - Kubbe

Kariye Müzesi - Kubbe - Mozaik - Detay

6.YY başlarında inşa edildiği bilinen, Osmanlı Döneminde cami olarak kullanılan yapının etrafında zamanla oluşan medrese, tekke, türbe, çeşme, imaretle birlikte bir manzumenin merkezi olan Kariye, İstanbul'daki müzeler arasında günlük ortalama ziyaretçi sayısı bakımından Ayasofya Müzesi, Topkapı Müzesi'nin ardından üçüncü sırada geliyor.  Mozaikleri ve freskleriyle kültür turizmi açısından önem taşıyor.

Kariye Müzesi - Mozaik - Detay
Bütün bu önemine rağmen Kariye Müzesi, gerekli fiziksel şartların sağlanamaması nedeniyle bir taraftan tahrip olmaya devam etmiş, diğer taraftan da ziyaretçilerine değerlerini yeteri kadar sergileyememesi saptanmış.

İstanbul 2010 AKB Ajansı desteği ile Kariye Müzesi'nin projelerini Işık Proje Hizmetleri tarafından hazırladı. Müzenin öncelikle bugüne kadar hazırlanmamış rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanması sağlandı. Restorasyon uzmanı, yüksek mimar M.Çıngı Salman ziyaretçi sayısının yoğunluğuna ve rutubet sorunu olan yapının bu kadar yoğun ziyaretçiyi kaldıramadığına dikkat çekiyor. Çözüm önerisi ise son derece uygulanabilir: "Müzeye bir anda 250-300 kişilik ziyaretçi kafilesi gelebiliyor. Onların nefes alıp vermeleri sonucu oluşan nem bile mozaikleri olumsuz etkiileyebiliyor. Ziyaretçiler daha küçük gruplarla müzeye alınabilir."

Kariye Müzesi - Mozaik - Detay

Projenin Adı: 
Kariye Müzesi Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon ve Tesisat Projelerinin Hazırlanması

Müellifi/ İlgili İdare:
İstanbul İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Süre: 
7 Ay

Bütçe:
159.300TL

Başlangıç - Bitiş Tarihi: 
07.05.2009 - 08.12.2009

Özeti/ Hedefi/ Amacı:
6.YY başlarında ina edildiği bilinen Kariye Manastırı, Bizans Döneminin önemli manastırlarından biri olup manastırın ayakta kalan kilise yapısı, önce camiye daha sonrada müzeye çevrilmişti. Kariye Müzesinin rölöve, restitüsyon, restorasyon ve tesisat projelerinin hazırlanarak yapının belgelenmesi ve restorasyon uygulamalarına gerekli zemini oluşturan projeler İstanbul 2010 AKB programı kapsamında hazırlatıldı.

6.1.11

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti_Kentsel Projeler_Restorasyon_Arkeoloji Çalışması/ Küçükyalı Arkeolojik Park

İstanbul Anadolu Yakasında gerçekleşen en kapsamlı arkeoloji çalışması olan Küçükyalı ArkeoPark, kentin tarihi hakkında önemli ipuçları veriyor.

Küçükyalı'daki Orta Bizans dönemi Satyros Manastırı'nın içinde bulunduğu alan, arkeolojik park olarak İstanbul'a kazandırılıyor. İstanbul'un ilk ve tek arkeoloji parkı Küçükyalı ArkeoPark, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı çalışmaları çerçevesinde hayata geçiriliyor.

ArkeoPark Projesi ile Küçükyalı'daki arkeolojik alanın koruma altına alınması ve kentin tarihine ışık tutulması amaçlanıyor. İstanbulluların kazı alanıyla yakın ilişkide olması planlanan proje çerçevesinde arkeolojik alanın etrafında halkın kullanımına açık yeşil bir alan oluşturulacak. Tarihi alan arkeolojik verilerini öne çıkaran kültür ve dinlence alanı olarak gezilebilecek, bilgi merkezi ve eğitim atölyeleriyle etkinlikler merkezi haline getirilecek.





İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Maltepe Belediyesi ve semt halkının işbirliğiyle 2008'den bu yana süren proje kapsamında yapılan arkeolojik kazılarda bugüne kadar örneği bulunmayan 9.YY mimarı kalıntıları ve Orta ve Geç Dönem Bizans sikkelerine ulaşıldı. Alanda ortaya çıkan mühürler, keramikler, kandiller ve yiyecek içecek kalıntıları dönemin gündelik yaşamına dair önemli ipuçları veriyor. Patrik mezarı ise alandaki en önemli bulgulardan. İmparator I. Mikhael'in oğlu Ignatius'a ait mezar, Vatikan arşivindeki 11.YY'a ait bir tasvirde resmedilmiş Bu tasvirde 877 yılında ölen Ignatius'un Ayasofya'da gerçekleşen defin töreninin ardından Küçükyalı'ya getirilip mezara nakledilmesi yer alıyor; o tarihlerde ayakta olan, Adalar'dan ve denizden görünen etkileyici anıt yapı belirgin bir şekilde görülüyor. Bölgede Bizans İmparatorunun yazlık sarayının da bulunduğu biliniyor. Alt yapıyı oluşturan büyük sarnıcın ise Kayışdağı'ndan getirilen suyu depolamak için kullanıldığı tahmin ediliyor. Çok kubbeli sarnıcın üst bölümü bugün çökmüş durumda. Ancak üstündeki Satyros Manastırı'nı taşıyan büyük açıklıklı bölüm ilk günkü gibi ayakta duruyor.


ArkeoPark ile İstanbul ne kazanacak?

Arkeolojik alan koruma altına alınarak tahribatın önüne geçilecek
Kentin tarihine ışık tutulacak
Rehberli turlar ve güncel sanat etkinlikleri düzenlenecek
Bilgi danışma merkezi ve eğitim atölyeleri kurulacak ve alan bir etkinlikler merkezi haline getirilecek
Arkeolojik alanın etrafında halkın kullanımına açık bir koruma bandı ve yeşil alan oluşturulacak
Tarihi alan bir kültür ve dinlence alanı olarak gezilebilecek
Alan, bölgenin gelişmesine ve yaşamın zenginleşmesine katkı yapacak
Sürdürülebilir bir planlama modeli ile kültürek mirasın korunması ve gelişmenin yanı yana, birbiriyle çelişmeden, birbirini destekleyerek gerçekletirilebileceği gösterilecek


Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Alessandra Ricci, Satyros Manastırı'nın Patrik Ignatius tarafından yaptırıldığını ve bu kompleksi oluşturan binaların çoğunlu bütünlüklerini günümüze kadar koruyamadıkları halde İstanbul'daki Bizans arkelolojisi adına emsalsiz olduklarını söylüyor.

Ricci "Yeraltı sarnıcı ve ona bağlı su kanalı, sarnıcı çevreleyen ve dikdörtgen bir platform oluşturan istinat duvarı, platformdaki mimari kalıntılar.. Hepsi yapıldıkları zamana göre yenilikçi mimari öğeler taşıyor. Manastır Kulesi geçen yıl kazıldı. 2010'da Manastır Kilisesi'nin kazılması planlanıyor" diyor.

Doğumundan beri Çınar Mahallesi'nde yaşayan ve babası geçmişte semtin muhtarı olan Ayşem Moroy, yıllardır bu arkeolojik alanın korunması için büyük bir çaba gösteriyor. Mahalle halkı da arkeolojik alanın yaşam kalitesini geliştireceğini düşünüyor. Ayrıca, Alman, Fransız, İtalyan, Türk çok sayıda arkeolog bu projeye destek veriyor.

Proje Fiat-Tofaş'ın yanı sıra İtalya'daki Milano Politeknik Üniversitesi de katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde 2009 yılının ağustos ayına kadar yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen çok sayıdaki veri, proje ekibi tarafından kayda geçirildi.

Proje Adı:
Küçükyalı Arkeo Park Projesi II

Müllifi/ İlgili İdare: 
Dr. Alessandra Ricci, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü

Süre:
Haziran 2010 - Aralık 2010

Bütçe:
707.333TL

Özeti/ Hedefi/ Amacı:
2008'de başlamış 2009'da İstanbul 2010 AKB Ajansı'nın katkılarıyla devam etmiş olan kazının, konservasyon ve restorasyon çalışmalarının 2010 yılında devam etmesi planlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na İstanbul Arkeoloji Müzeleri ortaklığıyla koruma projesi statüsü için başvuruldu. Koruma projesi statüsü bu proje için 3 yıl (2010-2012) olarak belirlendi ve arkeolojik çalışmalar, koruma projeleri ve diğer aktiviteler yıl boyunca sürdürülebilecek. Projenin 2010 yılında gerçekleşmesi planlanan bölümü, arkeolojik kazı çalışmalarıyla araştırılması, gerekli restorasyon ve konservasyon işlemlerinin yapılması, semt sakinlerine kültürel miras ve tarihsel bilinç farkındalığı kazandırılmasını amaçladı.

5.1.11

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti_Kentsel Projeler_Restorasyon/ Kılıç Ali Paşa Camii



Kılıç Ali Paşa Cami


Kaptan-ı Derya Kılıç Ali'nin Mimar Sinan'a yaptırdığı Kılıç Ali PAŞA CAMİ, Beyoğlu'nun Tophane semtinde bulunuyor.İstanbul ulaşımının kilit noktalarından birinde bulunan, deniz ve kara trafiğinin yarattığı hava kirliliğinden olumsuz etkilenen bu 16.YY yapısı caminin 2010 projeleri kapsamında yapılacak esaslı restorasyonuyla hayatı devam ettirilecek..

Osmanlı Dönemi İstanbul'unda şehrin başlıca iskelelerinin başlarında bir cami bir de çeşme yapılıyordu. Galata taraflarının en önemli şehir iskelelerinden Tophane İskelesi başında da Kılıç Ali Paşa Cami'nin yeri seçilirken, kurucusu Kaptan-ı Derya Kılıç Ali'nin uzun denizcilik yaşamının göz önünde tutulduğu, su kıyısına yakın bu yerin bu nedenle uygun görüldüğü sanılıyor. Şehir topografyasındaki değişiklikler yüzünden bugün cami ve külliyesi ne yazık ki artık kıyıdan uzakta bulunuyor.

Kılıç Ali Paşa Cami _ İç Görünüş
Caminin cümle kapısı üzerindeki tarih kitabesinden 1580-81 yıllarında tamamlandığı anlaşılıyor. Buna göre Kılıç Ali Paşa Cami, Sinan'ın yaşlılık döneminde yarattığı son eserlerden biri. Mimar Sinan, çok daha küçük ölçüde olmak üzere, Ayasofya'nın planını ve Osmanlı Dönemi Türk Mimarisinin unsurlarını kullanarak bu eserini inşa etmiş. Böyle bir uygulamaya geçmiş olması, Sinan'ın bir değişiklik denemesi yapma isteğiyle açıklanıyor. Ayasofya ile benzerliği en fazla vurgulayan elemanın, iki yandaki birer çift destek payandası olduğu, burada Mimar Sinan'ın çok iyi incelediği Ayasofya planı ile üst yapısını, gerek estetik gerek statik bakımlardan kusursuz olarak, değişik bir mimari anlayışla yorumladığı söyleniyor. Bu bakımdan Kılıç Ali Paşa Cami'nin basit bir taklit değil, Ayasofya mimarisinin geliştirilmiş bir aşaması olduğu belirtiliyor.

Kılıç Ali Paşa Cami

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetindeki külliyenin içerisinde yer alan bu önemli camimizin onarımı, 2010 projeleri kapsamında yapılmaktadır.


Projenin Adı: 
Beyoğlu Kılıç Ali Paşa Cami Restorasyonu

Müellifi/ İlgili İdare: 
Vakıflar Genel Müdürlüğü

Süre: 
400 gün

Bütçe: 
7.202.720TL

Başlangıç-Bitiş Tarihi: 
19.04.2010 - 23.05.2011

Özeti/ Hedefi/ Amacı:
16.YY Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın Mimar Sinan'a yaptırdığı, Beyoğlu ilçesinin Tophane semtinde  bulunan Kılıç Ali Paşa Cami, Ayasofya'nın küçük boyutta bir kopyası niteliği taşıyor.Vakıflar Geneş Md. müşkiyetindeki külliyenin içerisinde yer alan caminin restorasyonu İstanbul 2010 AKB programı kapsamında yapılıyor. Çeşitli dönemlerde onarılan caminin kurul onaylı projesine, devlet ve üniversite arşivlerinde yer alan belgelere, yerinde yapılan ayrıntılı araştırmalara göre elde edilen verilere dayalı olarak bilimsel kurulun kararları doğrultusunda restorasyonun gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.




Ajandalarınıza kaydedin 58.Venedik Bienali yaklaşıyor..

MIAMI | Art Basel bizlere en güzel sanat günlerini sunup bittiğine göre artık önümüzdeki büyük sanat olaylarına bakabilir, ajandamıza kayded...